Arkadaşlarla maçı heyecanla izlemeye gittik. Baya da soğuktu dışarısı ama Galatasarayımın maçı vardı. Erkence gittik rahat olalım diye. Maç öncesini izledik uzun süre. Bi ara aklıma geldi "ulan maç hemen başlasa yensek ve gitsek" dedim.
Maça çok hızlı başlayan taraf olduk. Santradan sonraki ilk pası Elmander kesince top Sercanda kaldı. Sercan inanılmaz sol ayağını kullanıp topu kaleye yuvarladı.
Yine de heyecanlanıyor insan tabi sonrası ise belki bu sene hiç oynamadığı kadar kötü oynayan bir Galatasaray; hiç oynamadığı kadar kötü oynayan bir Selçuk, Elmander ve Melo. Bu maçı izleyipte Sercan, Riera ve Sabri hakkında yorum yapamıyorum, olmuyor. Çok kötü sözler sarfetmek zorunda kalıyorum. Emre ve Hakan Balta içinse ne olumlu ne olumsuz birşey diyemiyorum. Muslera gol de bariz hatalıydı. Tek pozisyonu oydu zaten onun için bir eksi puan da ona.
Semih ve Ujfalusi içinse ayrı bir paragraf açmak istedim. İkisi de görevlerini gayet iyi yaptılar. Hatta Galatasaray için çok tehlikeli bir yerden kazanılan frikik bile Ujfalusinin çabasıyla kazanıldı.
Gol pozisyonundaki paslaşma mükemmeldi Batalla çok iyi kaçtı ofsayt ihtimali bile olmayan bir çıkış yaptı.
Bence keyifsiz bir maçtı vasat bir Galatasaray, kötü bir Bursa maçı izledik. Tebrikler Bursa. Olmadı Galatasaray!
28 Ocak 2012 Cumartesi
22 Ocak 2012 Pazar
3. köprü yok.Köprü kapanmıyor. Nasıl yapılacak bakım?
Bakan açıklamış 3. köprü yapılmayacak, köprü kapanmayacak ve bakım 8-9 ay sürecek. Peki nasıl yapılacak. Günde 200.000den fazla araç geçerken nasıl bakım yapılacak anlayamıyorum.
İnşaat mühendisi bi abimizde köprünün bakıma ihtiyacı olmadığını 100 sene daha sağlam kalacağını söylemiş. Peki bi tek sen mi biliyosun be abi? Bakanlık bu kadar masrafa 'öylesine' mi giriyor yani? Yapma etme gadanı alıyım.
Valla bu işin altından da başarıyla kalkarsa Ulaşım Bakanlığını tebrik etmekten başka yapılacak pek birşey kalmıyor gibi.
Kalın sağlıcakla.
21 Ocak 2012 Cumartesi
Hal Böyleyken nedir? Ne alaka şimdi?
Diyenler olacaktır elbet hemen cevap vereyim.
Benim bu adı kullanma sebebim eski edebiyat öğretmenimdir. Ders anlatırken anlatacağı şey bittiğinde: "Hal böyleyken, telefunken" diye espri yapardı. O zaman gülerdik tabi :)
Onun bu esprisi de sanırım Takvim Gazetesinin eski bir reklamından geliyor. Hal böyleyken, telefunken bir slogan şeklinde kullanılmış. Öyle bişeyler işte :)
Benim bu adı kullanma sebebim eski edebiyat öğretmenimdir. Ders anlatırken anlatacağı şey bittiğinde: "Hal böyleyken, telefunken" diye espri yapardı. O zaman gülerdik tabi :)
Onun bu esprisi de sanırım Takvim Gazetesinin eski bir reklamından geliyor. Hal böyleyken, telefunken bir slogan şeklinde kullanılmış. Öyle bişeyler işte :)
Etiketler:
böyleyken,
burak,
hal,
halboyleyken,
lord,
lordofthebad,
ne alaka,
nedir
Bloglamaya Başladım.
21 Ocak 2012 bloglamaya başladım hayırlı uğurlu olsun.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)